HOŞGELDİNİZ - مرحبا بكم - WILLKOMMEN - WELCOME - ようこそ - BIENVENUE - BIENVENIDOS - ДОБРО ПОЖАЛОВАТЬ -

HOŞGELDİNİZ - WELCOME - WILLKOMMEN - مرحبا بكم - ようこそ - BIENVENUE - BIENVENIDOS - ДОБРО ПОЖАЛОВАТЬ

24 Mart 2012 Cumartesi

DİL ZEKASI kitabından..

• “Yaşamda başardığınız ve başaramadığınız her şey, düşüncelerinizin sonucudur.” James Allen sy.48

• “iyi veya kötüye tepki vermek ve onların uygun bir şekilde üstesinden gelmek..yaşam içindeki gerçek keyif budur.” Sy. 50

• “Büyük bir bilgisayar firması bilgisayar mühendisliğinden mezun olmuş elemanlar almıştır. Mühendislerden biri, öyle büyük br hata yaparki, bu, şirkete 30000 dolara mal olur. Mühendis, kara kara düşünmeye başlamıştır ve patronun kendisini çağırdığını sölenir. Patronun karşısına çıktığında: “Biliyorum, ben, kovacaksınız” der. Patron (gülümser) “Yoo hayır, seni nasıl kovarım, sadece eğitimin için 30.000 dolar harcadık.” Der. Yaklaşım karşısında çok mutlu olan eleman, işine sıkı sıkı sarılacak ve yamış olduğu bu hatayı telafi etmek için elinden geleni yapacaktır.” Sy.51

• “Kuşbakışı bakmak güzeldir ama kuş gibi bakmamak şartıyla.” Sy.54

• “Yağmur tek başına ne iyidir ne de kötüdür. Bir ağacı yeşerttiğinde ya da bir felakete neden olduğunda durum değişir. “ iletişimin temel yasaları sy.60

• “Ben dik kafalıyım, sen inatçısın, o ise sabit fikirli” Bertrant Russel sy.76

• “Shakspeare diyor ki: “Bazıları büyük doğar, bazıları büyüklüğü kazanır, bazılarına da büyüklük yakıştırılır.’ Her insanın bir haritası vardır. Tek ve doğru harita diye bir şey yoktur. Herkes kendi dünya modeli içinde kendisi için en uygun seçimi yapar. Bize düşen ise kendimizi bir başkasının yerine koyabilmek” İletişimin Temel Yasaları

• “Hani şu notlarımızı yazıp panomuza yapıtırdığımız post-itler varya..çok iyi bir yapıştırıcı bulmak için yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış ve şirketin dünyaca ünlü ve zengin olmasını sağlamıştır.” Sy.94

• “Gördüklerim, görmediklerime inanmaya mecbur ediyor beni.” R.W.Emerson syf.134

• İnanç, “Niçin yaşıyorum?”a cevap aramaktır, insanın evrendeki konumuna yorum getirmesidir. İnanç, farkına varmaktır ve aynı zamanda bir eylemdir. İnsanın yaşamına anlam katan ya da o anlamdan yoksun kılan bir tavır alıştır.” Syf. 152

• “Hiç düş kırıklığına uğramamış olanlar hiç umut beslememiş olanlardır.” Bernard SHAW SYF. 158

• “İnsanları inandıkları şeylerden vazgeçirmek, bir şeylere inandırmaktan daha zordur.” E.Renan Syf. 168

• “Güç bilgide değil, onu uygulayabilmektedir.” İletişimin Temel Yasaları syf. 194

• Dengeyi iyi kuramadığınızda ve koruyamadığınızda olumsuzluklarla karşılaşmak işten bile değildir. Ama karşılaştığımız olumsuzluklar hayatımızı çekilmez hale getirdiğinde bizi yüzüne bakılmaz bir insan haline getirdiğinde daha kötü değil midir? Syf. 234

• “Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa ona yem olup üleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanır. En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiini, yoksa açlıktan öleceğini bilir. Aslan ya da ceylan olmak önemli değil, her sabah uyandığınızda koşmanız gerektiğini bilin.” Afrika Atasözü syf. 220

• “Susmanın kudretine inanıyorum. Bu mevzu üzerinde saatlerce konuşabilirim” syf. 240

• “İş adamı traş olurken bir yandanda berberiyle sohbet etmektedir. Derken kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar: “bu çocuk varya, dünyanın en aptal çocukalrından biridir. Bak dikkat et şimdi” berber çocuğa seslenir. “Ali buraya gel” bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce bak şimdi diye fısıldar ve bir elimde beşyüz diğer elimde beşlik bir banknot olduğu halde çocuğa sorar. “hangisini istiyorsan alabilirsin” çocuk dalgın dalgın bir beşyüze birde beş liraya bakar ve sonunda beş lirayı hızlıca çekerek berberin elinden alır. Berber işadamına döner ve gülerek.” Gördünmü sana söylemiştim” der. Traş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan aliyi görür, yanına giderek “neden beşyüzü deilde beş lirayı aldığını sorar” çocuk hiçte aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir: “he hehhe, eğer beşyüzü alırsam oyun biter” syf.267

• “Yapman gerektiğine inandığın şeyi şimdi mi yoksa yarım saat içinde mi yapmak istersin? “ sorusu gereklilik konusunda ve en kötü ihtimalle yarım saat içinde yapılması gerektiği ön varsayımlı iletiliyor. Burada sözün muhatabına iki alanda virüs aktarılmış oluyor. Gereklilik ve zaman…” syf. 266

• “Parçaların bir araya gelerek oluşturduğu bütün, kendini oluşturan parçalardan farklıdır.” Bernart Russell syf.271

• “Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.” Syf. 273

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder